HABER DETAYI
Çanakkale il genelinde 4 akaryakıt istasyonu, 17 süper market ve Ezine’deki et entegre tesisiyle 200’ün üzerinde çalışanıyla Çanakkale ekonomisine ve istihdamına büyük katkı sunan Uysal Market Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman 2015 yılında tüm sektörlerde büyük beklentilerin olduğunu, fakat bu beklentilerin karşılanamadığını bunun sebeplerinin ise peşpeşe gerçekleşen seçimler ve Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde yaşanan sorunlardan kaynaklandığını söyledi.
200’ÜN ÜZERİNDE PERSONELİMİZLE İSTİHDAMA KATKI SUNUYORUZ
Uysal Market; 4 Akaryakıt istasyonu, 17 Süper Market ve Et entegre tesisi ile Çanakkale ekonomisine de büyük katkı sunuyor. Bünyesinde daimi olarak 200’ün üzerinde işçi çalıştırdıklarını açıklayan Süleyman Uysal, mevsimsel olarak bu rakamın daha da yukarıya çıktığını açıkladı. Uysal; “Çanakkale bölgesinde yaptığımız işlerde 200’ün üzerinde çalışanımız var. Çalışan sayımız dönemsel olarak farklılıklar gösteriyor. Geyikli ve Odunluk iskelesinde bulunan mağazalarımız gibi dönemsel olarak çalıştırdığımız süper marketlerimiz var. İstihdama katkımız yaz aylarında, nüfusun yoğunlaştığı dönemlerde artış gösteriyor. Yıl ortalamasına baktığımızda çalışan sayımız 200’ün üzerinde oluyor” dedi.
REKABET SAYESİNDE BÜYÜDÜĞÜMÜZE İNANIYORUZ
Uysal Market Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Uysal, Yerel Market zincirlerinin başarısının Hiper Market zincirleri tarafından taklit edilmeye başladığını söyledi. Süleyman Uysal; “Bundan 5-6 yıl öncesine baktığımızda perakende sektörü denilince akla ilk başta Hiper Marketler geliyordu; Kipa, Carrefour gibi. Birde sektörde indirim marketleri dediğimiz Bim, A101 gibi market zincirleri mevcuttu. Yerel Market zinciri olarak ise bizim de bu kategoride bulunduğumuz 5 ve üzeri sayıda şubesi olan yerel süper marketler yer alıyor. Bugün ise özellikle son 2-3 yıl içerisinde sektörün gidişatı tamamıyla değişti. Artık büyük metrekarelik alana sahip marketler yerine 200-500 metrekarelik lokasyonlara doğru bir yönelim başladı. Bunun temelinde de tüketici alışkanlıklarındaki değişim olduğunu düşünüyorum. Günümüzün değişen dünyasında insanlar Hiper marketlere gidip çok fazla vakit harcamaktansa; biraz da ekonomik koşullarla alakalı tabi, artık insanlar bir seferde 300 TL ve üzerinde alış veriş yapacak durumları yok. Daha çok günlük ihtiyaçlara dönelik alış verişlerini gerçekleştiriyorlar. Vatandaşlar alış veriş tercihlerinde hızlı ve fazla vakit kaybetmek istemediklerinden 300-500 metrekarelik alış veriş merkezlerine yöneldiler. Bu da bizim gibi, tamamen yerel marketlerin içerisinde bulunduğu kategorilerden oluşuyor. Hiper marketlerde buradaki pazarı gördüler Migros, Carrefour gibi. Migros’lar Jet adı altında, Carrefour’lar ise Express adı altında 200 metrekareden az olmamak kaydıyla mağazalar açmaya başladılar.Bu durum bizi endişelendirmekten daha ziyade bulunduğumuz yerin doğruluğunu gösterdi. Uysal Market olarak bizler bugüne kadar büyüdüğümüz dönem içerisinde rekabet sayesinde büyüdüğümüze inanıyoruz. Ben her zaman kendimde her anlamda; özel ve iş hayatımda doğru yapılan rekabetin insanı ileriye götüreceğine inanıyorum. Biz ilk mağazamızı açtıktan sonra, ne zaman diğer mağazalar açılmaya başladıysa, rekabet ne zaman artmaya başladıysa biz her zaman kendimizi geliştirmek ve daha iyi hizmet sunmak zorunda hissettik. Bu sayede de sürekli büyüyen bir Pazar payımız var. Pazar payımızı da gerek sunduğumuz hizmet kalitesiyle, gerek kaliteli ürünlerimizde günden güne büyütmeye devam ediyoruz. Hiper Marketlerin bu tür lokasyonlara gelmesinin bize zarar değil tam tersine yarar getirdiğine inanıyorum” dedi.
RAKİPLERİMİZLE BİRLİKTE SİNERJİ YARATIYORUZ
Son yıllarda yerel market zincirlerinin Çanakkale’de oldukça güçlendiğine dikkat çeken Süleyman Uysal, her ne kadar rakip olsalar da birbirlerine yardımcı olduklarını belirtti; Uysal, “Uysal Market olarak bizler rakiplerimizle rekabet ediyoruz ve rakiplerimiz sayesinde doğruları yapıyoruz. Rakiplerimize de büyük teşekkür borçluyuz. Aslında bizim dışımızda yerel marketler de son dönemde güçlendiler. Aydoğan Market şube sayısını 4-5’e yükseltti, son dönemde özellikle Anafartalar Market 150-200 metrekarelik alanlarda ciddi mağazalar açtılar. Biz bunlarında büyümesinden memnun oluyoruz; birbirimiz arasında bir sinerji yaratıyoruz. Ticaret ve Sanayi Odasında olsun Borsa’da olsun hep birlikte eğitimler düzenliyoruz. Her anlamda iletişim halindeyiz, sürekli birbirimize yardımcı olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
FARKLILAŞMAK, FARK YARATMAK ÇOK ÖNEMLİ BİR HALE GELDİ
“Bir işi yapıyorsanız ve piyasa da aynı sektörde rakiplerinizde varsa; diğerlerinden mutlaka bir farkınız olması gerekiyor” hatırlatmasında bulunan Süleyman Uysal, özellikle perakende sektörü için; “Kalite, hizmet, hijyen dediğimiz şeyler artık bir farklılık değil. Bunlar zaten perakende sektöründe olması gereken dinamiklerdir” açıklamasında bulundu. Farklılaşmak, fark yaratmanın çok önemli bir hale geldiğine dikkat çeken Süleyman Uysal; “Biz bu farklılığımızı Et ürünlerinde farklılaşarak sağlamaya çalıştık. Sağlıklı et, iyi et halkımızın çok dikkat ettiği bir konu. Biz de bu konuda çok hassasız. Her fırsatta dile getiriyoruz; kendi kestiğimiz ürünleri kendi yöremiz olan Ezine, Ayvacık yöresinde yetiştirilen danalardan seçiyoruz. Geyikli’de kendimize ait bir et entegre tesisimiz var; orada yurt dışında uzun yıllar çalışmış bir gıda mühendisimiz var, onun kontrolünde son derece hijyenik ortamda kesim gerçekleştiriliyor. Kendi soğuk zincirimiz aracılığı ile mağazalarımıza dağıtım yapıyoruz. Özellikle Kasap Sucuk da son derece iddialıyız; son derece hijyenik ortamda üretim yapılıyor. Vatandaşlarımızdan da damak tadı açısından olumlu eleştiriler alıyoruz. Özellikle et reyonumuzda büyüyen bir pazarımız var; bizde bunu daha fazla müşterimize ulaştırmaya ve denettirmeye çalışıyoruz” dedi.
HER ÜRÜNDE DEĞİL DAHA KALİTELİ ÜRÜNDE MARKALAŞMAK İSTİYORUZ
Uysal hedeflerini “Bu konuda da ilerleyen süreçte, ertelediğimiz ama artık temellerini attığımız Ezine de daha büyük bir et entegre tesisini büyüteceğiz. Kendi mezbahamızı da yapacağız, hatta kendi büyük ve küçükbaş hayvanımızı da kendimiz üretmek için Uysal Çiftliği projemizi hayata geçireceğiz. Bu alanda her geçen gün kaliteyi yukarıya taşımanın yollarını arıyoruz. Uysal Market olarak kendi adımızı verdiğimiz Uysal Bakliyat ürünlerimiz var. Biz kendi yarattığımız markalara da büyük hassasiyet gösteriyoruz. Uysal Markalı bir ürünü piyasaya sürmeden önce ürün sekmentinde ucuz olsunda Uysal adını taşısın diye bir düşüncemiz yok. Eğer orada ürün sekmentinde bir boşluk varsa; daha kaliteli bir peynir yapabileceksek, daha kaliteli sucuk üretebileceksek, nohudun, pirincin daha kalitelisini tüketiciye sunabileceksek o zaman o ürünü rafa koyuyoruz” diyerek açıkladı.
“UYSAL MARKALI ÜRÜNLERİMİZE YOĞUN TALEP VAR”
Uysal Markası adı altında satışa sunulan Et ve Süt ürünlerinin yanı sıra bakliyat ürünlerine diğer sektör temsilcilerinden de talep geldiğini açıklayan Süleyman Uysal; “Halkımızın yanı sıra yerel market zinciri sahibi dostlarımızdan da Uysal Markalı ürünlerimize bir talep var. ‘Bizim raflarımızda da ürünleriniz olsun, sucuklarınızı, peynirlerinizi bizde satalım’ şeklinde teklifler alıyoruz. Ürünlerimizin oralarda da satışa sunulmasını bizlerde çok isteriz, bizim açımızdan bu konuda bir sorun yok. Fakat bunun için henüz bizim üretim kapasitemiz yeterli olmadığı için şu an bu talepleri geri çeviriyoruz. İlerleyen süreçte kendi bölgemizde neden olmasın ki” dedi.
UYSAL CLUBCART’I 70 BİN KİŞİ KULLANIYOR
Uysal Marketlerinde indirimli alış veriş avantajlarından faydalanmak için Çanakkale halkının yoğun ilgi gösterdiği Uysal Clubcard’ın üç yıl gibi kısa bir sürede 70 bin kullanıcıya ulaşmasından büyük mutluluk duyduklarını açıklayan Süleyman Uysal şöyle dedi “Halkımıza kaliteli ve hijyenik ürünlerin yanında indirim fırsatları da sunuyoruz. Bunun için de Uysal ClubCard adı altında başlattığımız projenin üçüncü yılında beklemediğimiz bir ilgiyle karşılaştık. Şu anda Uysal ClubCard sahibi olarak dolaşımda olan 70 bin 387 adet kart var. Tabi bu kadar yoğun ilgi olunca bizde yeni projeler üretmek için çaba harcıyoruz.”
KENTİN HER YERİNDE UYSAL CLUBCARD
“Artık insanlar kart taşımaktan yoruldular” değerlendirmesinde bulunan Süleyman Uysal, Uysal ClupCard için yeni projeler içerisinde olduklarını açıkladı. “İnsanlarımız ceplerinde bir işe yaramayan, atıl durumda olan kartları taşımak istemiyorlar. Bizde bu alanda kazandığımız sinerjiyi kaybetmek istemiyoruz. Uysal ClupCard’ı daha aktif, daha fonksiyonel bir hale getirmenin çalışmalarını yapıyoruz. Şu anda Uysal ClupCard ile insertlerde ticari pazarlama ürünlerimizde tüketicilere ciddi fiyat avantajı sağlıyor. Hafta sonlarında, özel günlerde tanımladığımız indirimler oluyor. Fakat biz bu kartı yeni projemizde biraz daha kentin yerel markaları ile bütünleştirip; sadece Uysal Marketlerde değil de, kent içerisindeki diğer firmalarda size avantaj sağlayacak çalışmalar içerisindeyiz. Örneğin kentimizin yerel bir otobüs firmasından bilet alırken tüketiciye indirim sağlayacak, yerel bir Restaurantta yemek yerken size biriktirdiğiniz puanlarla bir indirim sağlayacak çalışmalar yapıyoruz. Yani kentin diğer dinamikleriyle iç içe geçmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde bu yöndeki çalışmalarımızı da tamamlayacağız”
CAFE UYSAL PROJEMİZLE ÇOK GÜZEL ANILARIMIZ OLDU
Cafe Uysal projesiyle müşterilerin özel günlerinde yanlarında olmanın kendilerine ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu belirten Süleyman Uysal; “Cafe Uysal projemizde ticari bir projeden ziyade müşterilerimizin kendilerini rahat hissetmelerini, dinlenmelerini sağlayacak bir ortam yaratmak amacıyla hayata geçirdik. Esenler Mahallesinde özellikle neredeyse haftada 2-3 gün ClupCard üyelerimize doğum günü partileri düzenliyoruz. Kendimiz palyaçolar getiriyoruz, pastalarını temin ediyoruz. Cafe Uysal projesi ile çok güzel anılarımız oldu. Vatandaşlarımızı sadece müşteri olarak görmüyoruz, bunu onlara da hissettirmek, özel günlerinde yanlarında olduğumuzu göstermek istedik. Bunda da amacımıza ulaştığımızı düşünüyoruz. Son dönemde de sabah saatlerinde de belli bir miktarın üzerinde alış veriş yapan müşterilerimize ücretsiz kahve ikramında bulunuyoruz. Bunu fiziki koşulları müsait olan tüm mağazalarımızda hayata geçiriyoruz. Ticari kaygıyla yapılmış çalışmadan daha ziyade misafirlerimizi nasıl daha fazla rahat ettirebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz” dedi.
